DOLAR 35,8627 0.24%
EURO 37,2671 -0.14%
ALTIN 3.219,300,13
BITCOIN 3731818-0.92903%
Çanakkale
13°

AÇIK

16:01

İKİNDİYE KALAN SÜRE

admin

admin

22 Ocak 2025 Çarşamba

    300x250r

    Çanakkale’li Tekstil Tasarımcısı Damla Dersin Tatlıdil’in Sanatı

    Çanakkale’li Tekstil Tasarımcısı Damla Dersin Tatlıdil’in Sanatı
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Çanakkale’de yaşayan 29 yaşındaki tekstil tasarımcısı Damla Dersin Tatlıdil, tasarladığı desenlerle geleneksel ve modern sanatı, duvar halılarında ve nakış işlemeli panolarında bir araya getiriyor.Çocukluğu, terzi olan annesinin dikiş dikerken kullandığı farklı dokulardaki kumaşlar ve rengarenk iplikler arasında geçen Tatlıdil, liseden mezun olduğunda tekstili sanatsal bir bakış açısıyla ele almaya karar verdi.Tatlıdil, kazandığı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Tasarım Bölümü’nden 2020’de mezun oldu.Üniversite sürecinde moda sektörüne ilgi duymadığını fark eden ve işin daha çok sanatsal kısmıyla ilgilenen Tatlıdil, resim sanatına yöneldi.Sulu boya ve pastel malzemelerle yaptığı resimleri nakış ile birleştiren Tatlıdil, çizimlerini kimi zaman pamuklu ipliklerle kimi zaman da cam boncuklarla tablolara nakşetmeye başladı.Sevdiği sanatçıların eserlerinin reprodüksiyonlarını yapan Tatlıdil, zamanla tekniğini geliştirerek imgelerini kendi çizdiği resimlerine yansıttı.Son bir yılda tufting dokuma halı yapımına yönelen Tatlıdil, bu çalışmalarında da insanın iç dünyasını yansıttığı eserler ortaya koydu.Genç tasarımcı, modern ve geleneksel sanatı buluşturduğu nakış işlemeli tabloları ile tufting dokuma halılarının yer aldığı kişisel sergisini açmayı planlıyor.İlk nakışını tez projesi olan kimono üzerine bir adet turna kuşu ve kiraz çiçeği işleyerek yaptığını anlatan Tatlıdil, bu çalışmasında nakışın ne kadar dinlendirici, kendine bağlayan bir teknik olduğunu fark ettiğini dile getirdi.Resim yapmanın dışında, iplik ve kumaş kullanarak yaptığı nakışın, hayalindeki imgeyi hem doku olarak daha canlı hissettirdiğini hem de odaklanmasını sağladığını ifade eden Tatlıdil, sözlerine şöyle devam etti: “Nakışa ilk başladığımda yapımı daha uzun sürüyordu ancak zamanla hızlandım. Buna rağmen, nakış vakit alan bir şey. Kullanılan malzeme ve nakşedilmek istenen şekle göre süre değişiyor. İlk önce sulu boya ya da pastel ile çizim yapıyorum. Renkler ve fikir, kafamda belirlenmiş oluyor ama süreç içerisinde renkler biraz değişebiliyor. Çünkü renklerin kumaşta yansıttığı etki bambaşka. Nakışın dokusu ve süreci beni daha çok içine çekiyor.”Sevdiği sanatçıların eserlerinden etkilendiKovid-19 salgını sürecinde sevdiği sanatçıların eserlerinin reprodüksiyonunu yaparak tekniğini geliştirdiğini anlatan Tatlıdil, sözlerine şöyle devam etti: “Çin iğnesi denilen bir geleneksel nakış tekniği var. Çok daha gerçekçi çalışabilmemi sağlıyor. Sulu boyanın, sulu boya olduğunu hissedebileceğiniz şekilde nakışlayabilmemi sağlıyor. Reprodüksiyonları yapa yapa tekniğim gelişti ve bu süreçte biraz daha kendi resimlerimi, imgelerimi oluşturabilmek için öz güvenim oluştu. Ben de yavaş yavaş bilgilerimi artırdım. Boncuk, punch nakışını öğrendim. Bunları nakış ile birleştirmeye başladım. Pandemi sürecinde nakışa daha disiplinli yaklaşma imkanı buldum. O süreçte işlerimi satabileceğim bir alışveriş platformunda yer almaya başladım. Bunlar ilk başta çok sevdiğim Egon Schiele ya da Vincent van Gogh gibi sanatçıların işlerinin reprodüksiyonuydu. Sulu boya ile nakış gibi teknikleri kullanarak, o işleri bir daha yaratmaya çalışıyordum kendi tekniğimle.”Nakış eserlerinin daha çok yurt dışından talep gördüğünü belirten Tatlıdil, “Yurt dışından daha çok müşterim oldu. Bazıları koleksiyon yapıyor. Onların istedikleri görselleri nakışa çeviriyorum.” diye konuştu.Eserlerinde “fov”, yani boyanın tüpten çıktığı gibi daha parlak renkleri tercih ettiğini dile getiren genç sanatçı, “Daha aşkın, kontrast renkleri bir arada kullanıyorum. Bu da genelde beni etkileyen sanatçılar ile ilgili. Sanki van Gogh’un fırça darbeleri gibi iplikler ile doku oluşuyor. İnsanlar nakışa yakından baktığı zaman ilk başta resim zannederek, dokunmak istiyor.” ifadesini kullandı.Resimlerini duvar halısına yansıtıyorSon bir yıldır, farklı bir dokuma tekniğiyle yapılan tufting halılar tasarladığını belirten Tatlıdil, “Tufting çalışmalarımda geleneksel nakıştan farklı olarak daha modern bir şey yapıyorum. Daha önce yaptığım resimlerimi, imgelerimi duvar halısı gibi daha büyük çalışıyorum.” dedi. Sanat yaşamını, yeni teknikler öğrenerek sürdüreceğini dile getiren Tatlıdil, “Birçok sanatı denemek istiyorum. Kişisel bir sergi açmak, dünyaya daha çok açılmak istiyorum. Daha önce küçük workshoplar vermiştim, gelecekte de buna devam etmek istiyorum.” diye konuştu.Kaynak: AA / Sevi Gözay Uğurlu – Kültür Sanat Yerel Haberler Kültür Sanat Kültür Sanat Yaşam

    Devamını Oku

    Akaryakıt istasyonları için Taşıt Tanıma Sistemi süresi uzatıldı

    Akaryakıt istasyonları için Taşıt Tanıma Sistemi süresi uzatıldı
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Genel Başkanı İmran Okumuş, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünün, Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi’ne (UTTS) başvuru süresini uzattığını hatırlatarak, “Akaryakıt bayilerine 31 Ocak’a kadar başvuru, 30 Nisan’a kadar montaj süresi için hak tanındı. Bu süre de yetmeyebilir çünkü çok kolay bir şey değil. 12 bin 600 istasyondan bahsediyoruz.” dedi.”SANCILI BİR SÜREÇ YAŞANDI”Okumuş, Çanakkale ve Balıkesir’de akaryakıt ürün satışı yapan şirketlerin temsilcileri ile kentteki bir otelde bir araya geldi. Akaryakıt sektörünün sorunlarının ele alındığı toplantıda, akaryakıt istasyonlarında taşıt plakalarının elle girilmesini sonlandırarak, akaryakıt satışlarında yaşanan suistimallerden kaynaklı vergi kayıplarının önlenmesi amacıyla hayata geçirilen Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) de değerlendirildi. İmran Okumuş, toplantıda yaptığı konuşmada, ticari araçlara taşıt tanıma birimlerinin takılmasını, akaryakıt istasyonlarına UTTS donanımlarının monte edilmesini kapsayan sistemle ilgili ilk başlarda sancılı bir süreç yaşandığını ancak zamanla normale döndüğünü söyledi.UTTS’DE SÜRE UZATILDIUTTS’nin, uzun yıllardır düşünülen ve çalışması yapılan bir sistem olduğunu belirten Okumuş, “Bu sistem ‘1-2 günde, 1-2 ayda yapılır, olur biter.’ demek mümkün değil. Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü başvuru süresini uzattı. Akaryakıt bayilerine 31 Ocak’a kadar başvuru, 30 Nisan’a kadar montaj süresi için hak tanındı. Bu süre de yetmeyebilir çünkü çok kolay bir şey değil. 12 bin 600 istasyondan bahsediyoruz. Yaklaşık 13 bin benzinliğe o sistem kurulacak. Sancılı süreci geçtik daha olumlu gidiyor, o yüzden iyi durumdayız.” şeklinde konuştu.”MALİYETLER ÇOK YÜKSEKTİ”Okumuş, UTTS’ye geçiş sürecinde devletin kayıt dışıyla mücadelesine direnmediklerini dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti: Devletin kayıt dışı mücadelesini hep destekledik, desteklemeye de devam ediyoruz. Biz neye direndik? Maliyetler çok yüksekti, ‘Sektör böyle para kazanamıyor.’ dedik. Kendimizi de doğru ifade ettik. Darphane, mevcut taşıt tabanca okuyucularının, akaryakıt dağıtım şirketleri tarafından akaryakıt istasyonlarına bedelsiz verilmesi halinde, bunların yüklenici firma tarafından bedelsiz değiştirilmesini önerdi. Bu öneri dağıtım şirketleri tarafından büyük bir memnuniyetle kabul edildi. Akaryakıt bayilerinin her yıl 50 bin lira ödemesi yerine 5 yılda bir ödemesi kabul edildi. Çok daha önemli bir kazanım var. UTTS’si olmayan, o teknolojiyi kullanmayan Anadolu’nun köylerinde 3 bin litrenin altında akaryakıt satan bayilerin ne olacağı önemli bir tartışmaydı. Orada da devreye girdik, uzlaşıyı sağladık.”SORUN KAMU DESTEĞİYLE ÇÖZÜLDÜ”Okumuş, 3 bin litrenin altında benzin ve motorin satan akaryakıt bayilerinin sistemini de bir ücret talep etmeden kamu desteğiyle, yükletici firma ve kendi aracılıklarıyla çözdüklerini belirterek, “Bunu çözünce de başvuru yayınladık. 2024 yılında başvurun ki hızlanmış amortismandan 13 ayda faydalanmış olursunuz, diye meslektaşlarıma önerim oldu.” dedi. Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası Çanakkale İl Başkanı Halil Özer de akaryakıt sektörünün her zaman değişime, gelişime açık bir sektör olduğunu vurguladı. Sektörün zaman zaman sorunlarının da bulunduğunu ifade eden Özer, “Sektörümüzün sorunlarıyla bire bir ilgilendiren Genel Başkanımız İmran Okumuş’u davet ettik. Bayilerimizin yaşadığı sorunlar ne ise bunları birinci ağızdan öğrenme imkanı bulduk.” diye konuştu.Kaynak: AA / Ercan Özçetin – Ekonomi Ekonomi Türkiye Ekonomi Enerji Finans

    Devamını Oku

    Çanakkale’de Odun ve Kömür Deposunda Yangın

    Çanakkale’de Odun ve Kömür Deposunda Yangın
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Çanakkale’nin Çan ilçesindeki odun ve kömür bulunan deposunda çıkan yangın, itfaiye ekiplerince söndürüldü.Terzialan beldesine bağlı Çakmakçayır Mahallesi’nde M.O’ya ait odun ve kömür deposunda henüz bilinmeyen nedenle yangın çıktı. Yangını fark edenlerin ihbarı üzerine bölgeye Çan Belediyesine ait itfaiye ekibi sevk edildi.Ekiplerin müdahalesi sonucu kontrol altına alınarak söndürülen yangının çıkış nedeni araştırılıyor.Kaynak: AA / İbrahim Çubuk – Güncel Yerel Haberler Güvenlik İtfaiye 3-sayfa Güncel Çevre Yaşam Çan

    Devamını Oku

    Çanakkale’deki deprem sonrası Naci Görür’den korkutan açıklama

    Çanakkale’deki deprem sonrası Naci Görür’den korkutan açıklama
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Çanakkale’nin Ayvacık liçesin açıklarında 5.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. AFAD’dan alınan bilgiye göre, saat 23.38’de merkez üssü Ege Denizi Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi açıkları olan 5.2 büyüklüğünnde deprem kaydedildi. Deprem yerin 8.6 kilometre derinliğinde meydana geldi.”AN İTİBARIYLA OLUMSUZ BİR DURUM BULUNMAMAKTADIR”AFAD, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi açıklarında meydana gelen deprem sonrası olumsuz bir durum bulunmadığını, saha tarama çalışmalarının devam ettiğini açıkladı. NACİ GÖRÜR: 1944’TE KORKUTUCU BİR DEPREM OLMUŞTUYer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Çanakkale’deki depremin ardından sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda 1944 yılındaki 6.8’lik depreme dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:”Edremit Körfezinde, Ege Denizinde, Edremit fay zonunda 5,3 büyüklüğünde bir deprem oldu. Bu fay zonu Kuzey Anadolu fay zonunun güney kolunu temsil ediyor. Bu körfezde 1944 yılında 6,8 büyüklüğünde korkutucu bir deprem olmuştu. Marmara bölgesi ve Kuzey Ege genelde stres biriktiriyor.”Haberler.com / Rabia Dalkılıç – Yaşam Marmara Bölgesi Doğal Afetler Naci Görür Kuzey Ege Çanakkale Marmara Ayvacık Deprem Stres Yaşam Dünya Ege

    Devamını Oku

    Assos’ta 2200 Yıllık Mozaik ve 1800 Yıllık Anıt Mezar Bulundu

    Assos’ta 2200 Yıllık Mozaik ve 1800 Yıllık Anıt Mezar Bulundu
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Behramkale köyü sınırları içinde kalan Assos’ta 2200 yıllık mozaik ve 1800 yıllık anıt mezar bulundu.Assos Antik Kenti’nde 1881-1883 yıllarındaki ilk bilimsel kazıların ardından 1981’de yeniden başlayan çalışmalar, kesintisiz devam ediyor.Antik Çağ’da “Troas” olarak isimlendirilen bölgenin güney kıyısında, Midilli Adası’nın karşısındaki volkanik bir tepenin zirvesi ve yamaçlarında kurulan kent, asırlar boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptı.Çağlar boyunca önemli bir liman kenti olan Assos, kalıntıları ve doğasıyla her yıl çok sayıda turist çekiyor.Assos’ta Türk bilim adamları tarafından 1981’den bu yana yürütülen kazılarda 44. sezon tamamlandı.”Mozaik, bitkisel ve geometrik motiflerden oluşuyor”Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Assos Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ve İÇDAŞ’ın ana sponsorluğunda kazıya devam ettiklerini söyledi.Arslan, kazı sezonunda antik kentte ve akropoliste (antik kentlerin yanında hisar ve çeşitli yapıların yapıldığı tepelik bölgelere verilen ad) yeni bulgulara ulaştıklarını anlattı.Bunlardan birinin geçen yıllarda başlanan ve halen devam eden batı sur duvarının kenarındaki han yapısı olduğunu belirten Arslan, “Burada da yeni mekanlar ortaya çıkarılmaya devam ediliyor fakat bunun dışında özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığımızca başlatılan ‘Geleceğe Miras Projesi’ kapsamında sergilenmesi düşünülen ve bir parçası gün yüzüne çıkarılmış olan mozaikli yapıda çalışmalar tamamlandı. Kazılar sonrasında Helenistik döneme ait olan mozaiğin tamamen sağlam olarak günümüze kadar korunduğunu gördük. Mozaik, çokgen taşlarla yapılmış, polygonal (çokgen) adını verdiğimiz taşlarla üç renkli bitkisel ve geometrik motiflerden oluşuyor.” diye konuştu.Bu tür örneklerin Anadolu’da küçük parçalar halinde bulunduğuna işaret eden Nurettin Arslan, şöyle devam etti: “Özellikle Makedonya’da ve Yunanistan’da bazı kentlerde sağlam örnekler var. Assos’ta bulunan bu yeni mozaik, şu andaki tahminlerimize göre 2200 yıllık. Bu nedenle de aslında Anadolu’da bulunan Helenistik döneme ait polygonal tesseralı (farklı renklerden oluşabilen mozaiklerdeki resim etkisini artırmak için kullanılan taş, cam veya mermer parçalar) ilk mozaiklerden bir tanesinin olduğunu söyleyebiliriz. Bu yapının Helenistik dönemde olasılıkla bir gymnasium (cimnastik salonu) olarak kullanıldığını ancak son kullanım süreci olan Bizans döneminde konut alanına dönüştürüldüğünü, bu alanın kullanıma rağmen mozaiklerin hiç bozulmadan bugüne ulaşmasının aslında büyük bir şans olduğunu söyleyebiliriz.””İleri gelen bir aileye ait anıt mezar olduğunu söyleyebiliriz”Prof. Dr. Arslan, diğer kazı alanının ise agoranın doğu bölümü olduğunu söyledi.Kendilerinden önceki araştırmacıların bir “çeşme yapısı” olarak adlandırılan yapıyı kazdıklarını dile getiren Arslan, “Bunda da çalışmalar tamamlanıp sona erdirildi. Kazılar sonrasında aslında sözünü ettiğimiz oldukça büyük abidevi yapının bir çeşme değil, Assos’taki önemli ailelerinden birine ait bir mezar anıtı ya da heroon dediğimiz 1800 yıllık bir anıt mezar olduğu ortaya çıktı. Assos’ta, güney stoanın (üstü kapalı, sütunlu galeri) batı kenarında iki kardeşe ait bir mezar anıtını biliyoruz. Ortaya çıkarılan mezarın Roma döneminde kentte ileri gelen bir aileye ait bir heroon, yani anıt mezar olduğunu söyleyebiliriz.” ifadesini kullandı.Kaynak: AA / Burak Akay – Güncel Kültür Sanat Güncel Turizm Sanat

    Devamını Oku

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.