DOLAR 34,4676 0.32%
EURO 37,2859 0.45%
ALTIN 2.997,871,49
BITCOIN 23399161.71935%
Çanakkale
11°

AÇIK

05:48

SABAHA KALAN SÜRE

admin

admin

18 Ekim 2024 Cuma

    300x250r

    Mağdur aileler birer birer otaya çıkıyor! Bebek katilleri ‘Çocuğunuz 2 hafta içinde ölecek’ demiş

    Mağdur aileler birer birer otaya çıkıyor! Bebek katilleri ‘Çocuğunuz 2 hafta içinde ölecek’ demiş
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    “O KARA GÜNÜ HİÇ UNUTAMAM”

    Halk Tv’de bir programa katılan mağdur aile yaşadığı korkunç günleri anlattı. Orhan Dağlı ve Sevil Dağlı çifti, o kara günü hiç unutmadığını belirterek, “Bir cumartesi gecesi doğum yaptım. Prematüre idi. Kilosu iyi olan sağlıklı olan canlı bir erkek çocuk dünyaya getirdim. Evladımın sadece yoğun bakım ihtiyacı vardı. Doğum yaptıran uzmanım iki hafta yoğun bakımda kalır çıkınca da kontrole bekliyorum. Çocuğun sağlıklı doğdu dedi” şeklinde konuştu.

    “BEBEĞİMİ ÇARŞAFA SARARAK GÖTÜRDÜLER”

    O gece doktoru aradıklarını ifade eden Dağlı, “Doktor bulamadık. Çocuğumuzu ameliyathaneden-30 haftalık bir çocuğu küvözle almaları gerekirken-çarşafa sararak yoğun bakıma götürdüler. Gerekli müdahaleyi yapmadıkları için hasar oluştu. O gece hastanede çocuk doktoru yoktu. Eminiz. Hiçbir şekilde çocuğumuzdan bilgi alamadık. Kesinlikle yapılmadı hiçbir şekilde bilgi alamadık” ifadelerini kullandı.

    “ÇOCUĞUN İKİ HAFTA İÇİNDE ÖLECEK”

    Hemşirenin ‘Çocuğun kötü doğdu ne bekliyordunuz’ dediğini ifade eden çift açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Eşim yoğun bakıma inmiş. Hemşire çocuğunu kötü doğdu ne bekliyordunuz demişler. Asla unutamam. Fırat Bey geldi. Doktor Fırat Sarı geldi gözlerimin içine bakara çocuğumun durumunun iyi olmadığını iki hafta içinde öleceğini yaşasa bile 6-7 ay burada evladınız dedi. Siz şimdi eve gidiyorsunuz dinleniyorsunuz hamileliğinizi unutun dedi. Doktora hiç cevap veremedim. Çocuğumuzu 35 gün sonra oradan aldık. Çocuğumuzun beyin kanaması geçirdiğini ve bir engelli olacağını söylediler.”

    BAŞKA HASTANEYE GÖTÜRÜNCE ÇOCUĞUMUZ DÜZELDİ

    “O hastaneden alıp başka hastaneye götürdüğümüzde o akşam bize çocuğunuz iyileşmeye başladı. Bugün mamasını aldı dediler. Ben gözlerim yaşararak dedim ki “ne yaptınız benim çocuğuma” 35 gündür hep ilaçla beslenen bir çocuk var. Bize böyle aktardılar. Başka hastaneye götürdük. O gün akşam 22.00 gibi çocuğunuz mamayı alıyor dedi.”

    Yenidoğan çetesinin suçlarını işlediği hastaneler şu şekilde:

    Akabe Sağlık Tesisleri

    Doğamed Sağlık Hizmetleri

    Ekip Sağlık Hizmetleri

    Güney Hastanesi Sağlık Hizmetleri

    Medilife Sağlık Hizmetleri

    Özel Avcılar Hospital Hastanesi

    Özel Avrupa Şafak Hastanesi

    Özel Bağcılar Medlife Hastanesi

    Özel Doğa Hospital

    Özel İstanbul Şafak Hastanesi

    Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri

    Refik Arslan Sağlik Hizmetleri

    Reyap Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi

    Silivri Kolan Hastanesi

    Yonca Sağlık Hizmetleri

    Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi

    GMZ Sağlık Hizmetleri

    Özel Reyap İstanbul Hastanesi

    Özel TRG Hospitalist Hastanesi

    Kaynak: Haberler.com / Rabia Dalkılıç – 3.Sayfa
    Devamını Oku

    Kenan Koçak: Pozisyonları Değerlendirmek Önemli

    Kenan Koçak: Pozisyonları Değerlendirmek Önemli
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Mke Ankaragücü Teknik Direktörü Kenan Koçak, Yeni Malatyaspor karşılaşmasının ardından, “Futbolda girdiğin pozisyonu değerlendirmeniz lazım” dedi.

    Trendyol 1. Lig’in 9. haftasında Mke Ankaragücü, deplasmanda Yeni Malatyaspor’u 3-0’lık skora ile mağlup etti. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Koçak, yoğun geçen kamp sürecinin ardından erken golü bulduklarını söyledi. Kenan Koçak, birçok gol fırsatı bulduklarını fakat değerlendiremediklerini belirtti.

    Kaçan fırsatlara rağmen galibiyeti kazanan tarafın MKE Ankaragücü olduğunu dile getiren Koçak, “Belki daha çok gol pozisyonuna girebilirdik. Bunların analizini yapıp çalışacağız. Futbolda girdiğiniz pozisyonu değerlendirmeniz lazım. Sonuçta skor oyunu. Devamlı çalışacağız, başka alternatifimiz yok” dedi. – ANKARA

    Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Spor
    Devamını Oku

    Yeni Malatyaspor Teknik Direktörü Derviş Deniz: ‘Yetkililerin durumu değerlendirmesi lazım’

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Yeni Malatyaspor Teknik Direktörü Derviş Deniz, MKE Ankaragücü müsabakasının ardından, “Bu durumda oyuncularımı nasıl antrenman yaptıracağız, nasıl maça hazırlayacağız bizim için düşündürücü. Yetkililerin bunu değerlendirmesi lazım” dedi.

    Trendyol 1. Lig’in 9. haftasında Yeni Malatyaspor, sahasında MKE Ankaragücü’ne 3-0 skorla mağlup oldu.

    Maç sonu düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Yeni Malatyaspor Teknik Direktörü Deniz, 16 Ekim tarihinde Malatya merkezli gerçekleşen 5.9 büyüklüğündeki depremin ardından oyuncularının psikolojik olarak olumsuz etkilendiklerini ve birinci yarıda oyuna adapte olamadıklarını kaydetti.

    Tesislerde ve stadyumda sıkıntıların olduğunu aktaran Deniz, “Bu durumda oyuncularımı nasıl antrenman yaptıracağız, nasıl maça hazırlayacağız bizim için düşündürücü. Yetkililerin bunu değerlendirmesi lazım. Malatyaspor lehine değil Türk sporu için değerlendirmesi lazım. Ortada deprem gerçeği var. Deplasmana gelen takımlar nasıl gelecek veya biz tesislerde nasıl kalacağız. Bunun için bir başvurumuz var. Maçlarımızı Malatya’da oynamak için her şey hazırlanmıştı fakat şu an ne olur bilemiyoruz” diye konuştu.

    Deniz, son yaşanan depremin ardından onarılan statta tehlikeli durumun devam ettiğini söyledi. – ANKARA

    Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Spor
    Devamını Oku

    İçişleri Bakanı Yerlikaya’dan Yenidoğan Çetesi Soruşturması Hakkında Açıklama

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul‘daki “yenidoğan çetesi” soruşturmasına ilişkin “Haksız kazanç elde etmek için cennet kokulu bebeklerimizin hayatını hiçe sayan bu vicdansızlardan 47 şüpheli hakkında 16.10.2024 tarihinde iddianame hazırlanmış, 22’si tutuklu bulunan bu şüphelilerle ilgili yargılama süreci başlamış ve devam etmektedir” dedi.

    Bakan Yerlikaya, Tekirdağ programı kapsamında bir otelde düzenlenen “Türkiye’nin Huzuru” toplantısının ardından İstanbul‘daki “yenidoğan çetesi” soruşturmasına ilişkin açıklama yaptı.

    CİMER’e yapılan başvuru ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün ihbarı üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının koordinasyonunda 21 Mayıs 2023 tarihinde olayla ilgili soruşturma başlatıldığını ifade eden Bakan Yerlikaya, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün 20 Haziran 2023 tarihinden itibaren kapsamlı proje çalışmasını yürüterek tamamladığını belirtti.

    Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığının konuyla ilgili bugün bir açıklama yaptığını aktaran Bakan Yerlikaya, konuşmasına şöyle devam etti.

    “İçişleri Bakanlığımızla beraber üç bakanlığımızın ortak çalışmasıyla haksız kazanç elde etmek için cennet kokulu bebeklerimizin hayatını hiçe sayan bu vicdansızlardan 47 şüpheli hakkında 16.10.2024 tarihinde iddianame hazırlanmış, 22’si tutuklu bulunan bu şüphelilerle ilgili yargılama süreci başlamış ve devam etmektedir.

    Soruşturma çok yönlü ve titizlikle devam etmektedir. Artık konu yargıdadır. ve biz hep birlikte yüce milletimiz adına, oradan nasıl bir karar çıkacak göreceğiz ve temennimiz odur ki vicdanlarımızı yaralayan, bizleri üzen olayların, suçların hiç olmaması. Ama dediğim gibi ta mayıs ayından itibaren bir annenin CİMER’e yapmış olduğu ihbarla birlikte Sağlık İl Müdürlüğümüz, Sağlık Bakanlığımız, Adalet Bakanlığımız, savcılarımız ve İstanbul Mali Şube ekipleri, planlı, projeli, sabırla, titizlikle bu olayı aydınlatmış ve yargılama süreci de devam etmektedir.”

    Kaynak: AA / Fırat Çakır – Güncel
    Devamını Oku

    Yenidoğan Çetesi işleyiş sistemi ne, nasıl organize oldular? Yenidoğan Çetesi nedir?

    Yenidoğan Çetesi işleyiş sistemi ne, nasıl organize oldular? Yenidoğan Çetesi nedir?
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    YENİDOĞAN ÇETESİ İŞLEYİŞ SİSTEMİ NE, NASIL ORGANİZE OLDULAR?

    Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı anlatılan iddianamede, bu noktada esas amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu kaydedildi.

    BEBEKLERİN ENFEKSİYON KAPIP ÖLÜMÜNE NEDEN OLDULAR

    Özel Hastaneler Yönetmeliğine aykırı şekilde işletme devri yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında şüpheli Fırat Sarı’nın elebaşısı olduğu “yenidoğan suç örgütünün” çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalıştığı belirtilen iddianamede, sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hemşire yardımcılarıyla verildiği, bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı ifade edildi.

    İddianamede, tıbbi yöntemlerden uzak tek düze, bebeklerin mevcut özel sağlık durumlarıyla bağdaşmayan uygulamalar gerçekleştirildiği, hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı ve doktor olarak müdahalede bulundukları aktarılarak, bazı şüphelilerin yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşirelerin usule aykırı epikriz raporları yazdığı anlatıldı.

    Şüphelilerin incelenen dijital materyallerinde “kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri” gibi şablonlar bulunduğu dile getirilen iddianamede, şüphelilerin çoğu zaman hastaların kan değerleri ve enfeksiyon olup olmadığı gibi hususlarda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmaksızın kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize ettikleri, raporların şablon olarak tek elden hastane dışındaki merkezden yazıldığı kaydedildi.

    İDDİANAMEDE TELEFON KAYITLARI DEĞERLENDİRİLDİ

    İddianamede, şüpheliler arasında geçen telefon konuşmalarına da yer verildi. Örgüt elebaşısı şüpheli doktor Fırat Sarı ve özel hastanede çalışan acil tıp teknisyeni şüpheli Hakan Doğukan Taşçı arasında hasta sevkleri ve denetim hakkında yapılan görüşmede, Taşçı’nın Sarı’ya “Erişkin yoğun bakıma denetime gelinmesi halinde, ruhsatın ve kuvözlerin değişmesi gerektiğini, panelin fazla olduğunu, monitörün bulunmadığını, yoğun bakım içerisinde bir çok eksiklik ve usulsüz işlemin olduğunu” söylediği iddianamede yer aldı.

    ???????Reyap Hastanesindeki bebek hastaların takibini yürüten şüpheli hemşire Mehtap Sayar’ın şüpheli Hasan Basri Gök’le yaptığı telefon konuşmasında bebek hastanın tedavisinin uygun olmayan koşullarda gerçekleştirildiği anlatılan iddianamede, konuşma içeriğinde şüpheli Gök’ün “Mehtap çocuğu öldür elli satürasyonlu çocuk mu olur.” dediği, Sayar’ın ise “Öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani” dediği aktarıldı. İddianamede, tedavi yöntemlerinin usulüne uygun değil örgüt faaliyetine hizmet edecek şekilde yapıldığı değerlendirildi.

    Şüpheli doktor Şeyhmus Çelik’in hastanede olması gerekirken gitmediği, denetim olması ihtimaline karşı özellikle sabah hastanede bulunması gerektiğinin söylendiği anlatılan iddianamede, şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir’in şehir hastanesinden kabulünü yaptığı bebeği, maddi menfaat karşılığında anlaşmış olduğu Fırat Sarı’nın hastanelerine yönlendirdiği kaydedildi.

    UYGUN YÖNTEMLERLE TEDAVİ OLAMAYAN BEBEKLERİN ÖLÜMÜNE SEBEBİYET VERİLDİ

    İddianamede yer verilen örgüt tutanağı ve örgüt şemasında, Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi sahibi şüpheli Fırat Sarı’nın ve şirket çalışanı olarak görülen şüpheli İlker Gönen’le birlikte Özel Hastaneler Yönetmeliğinin “Binanın hastane olarak kullanılan kısmında hiçbir suretle başka amaca yönelik iş yeri bulunamaz ve hastane içerisinde bir bölüm başka bir amaçla faaliyet göstermek üzere üçüncü kişilere kiralanamaz veya herhangi bir şekilde devredilemez.” maddesine muhalefet ettiği belirtildi.

    Şüpheli Sarı’nın, İstanbul’da birçok özel hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesini işletmek amacıyla aldığı, kendisine bağlı sağlık çalışanlarını bu hastanelerin yenidoğan birimlerine yerleştirdiği aktarılan iddianamede, örgüt elebaşısı şüphelilerin, 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Özdemir, hasta sevklerini yapan şüpheli Fehmi Alperen, il dışı hasta sevklerini yapan şüpheli Serdar Yüksel ve o dönemde Esenyurt Belediye Başkanlığı Sağlık Hizmetlerinde çalışan şüpheli Renas Kılıç aracılığıyla devlet hastanelerinde ya da farklı özel hastanelerde doğup tedavisinin yoğunluktan dolayı başka hastanelerde yapılması uygun görülen bebek hastaları, kurmuş oldukları suç örgütü sayesinde keşfettikleri anlatıldı.

    Şüphelilerin, anlaşmalı oldukları hastanelere tedavi yöntemleri uygun olup olmadığına bakılmaksızın bebekleri aldıkları, hayatın olağan akışına aykırı olacak kadar hastanede uzun sürelerde kalmasını sağladıkları anlatılan iddianamede, SGK’den yüksek miktarda ödeme alınmasını neden olarak kamu kurumunu zarar uğratan şüphelilerin aynı zamanda uygun tedavi yöntemleriyle tedavi olamayan bebeklerin ölümüne sebebiyet verdikleri kaydedildi.

    DOKTORLAR YERİNE HEMŞİRELER SAĞLIK HİZMETİ SUNDU

    Şüpheli Fırat Sarı’nın elebaşısı olduğu suç örgütünün Akabe Sağlık Tesisleri AŞ’ye ait özel Avcılar Hospital Hastanesi, Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri AŞ’ye ait Özel Avrupa Şafak Hastanesi ve Özel İstanbul Şafak Hastanesi, Medilife Sağlık Hizmetleri ve Yonca Sağlık Hizmetlerine bağlı Özel Bağcılar Medilife Hastanesi ve Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Refik Arslan AŞ’ye bağlı Özel Bağcılar Şafak Hastanesi, Beymed AŞ’ye ait Özel Birinci Hastanesi, Doğamed AŞ’ye ait Özel Doğa Hospital Hastanesi, Reyap AŞ’ye ait Özel Reyap İstanbul Hastanesi ve Çorlu Reyap Hastanesi, Ekip Sağlık AŞ’ye ait Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Esenler Güney Hastanesi ve Silivri Kolan Hastanesi’nin yenidoğan yoğun bakım ünitelerini kiralayarak işletmesini devraldığı ve söz konusu hastanelerden tamamında doktorlar yerine hemşirelerin sağlık hizmeti sunduğu aktarıldı.

    21 ŞÜPHELİ BEBEK ÖLÜMLERİNDEN SORUMLU TUTULDU

    İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve 11 kez uygulanmak üzere “resmi belgede sahtecilik” suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

    Şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi.

    Aralarında doktor, hemşire ve sağlık görevlilerin de bulunduğu 18 şüpheli hakkında da bebeklerin ölümüne ilişkin “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 10 ila 437 yıl 6 ay arasında hapis cezası talep edildi.

    Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülen iddianamede, ayrıca, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine “dolandırıcılık” suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep edildi.

    6 AYLIK BEBEK DOKTORU OLMAYAN YENİDOĞAN YOĞUN BAKIMA SEVK EDİLDİ

    Raporda, ayrıca hasta yönetiminin hemşireye bırakıldığı da kaydedilerek, bebeğin ölümünden Dr. D.E, ile Dr. İ.G. ve hastane yönetiminin sorumlu olduğu belirtildi.

    Bebek M.N.O’nun ölümüne ilişkin değerlendirmede de 6 aylık bebeğin çocuk yoğun bakımı yerine, doktoru olmayan yenidoğan yoğun bakımına sevk edildiği, burada da doktorun haberi olmadan hemşirenin müdahalede bulunduğu anlatıldı.

    Bebek H.K. ile ilgili tespitte ise, hastaya kalp masajı yapıldığı esnada Dr. D.E’nin orada olmaması nedeniyle Dr. İ.G. tarafından olayın örtbas edilmesi için ölüm saati değiştirilerek, epikriz yazdırıldığı aktarıldı.

    AMELİYAT EDİLEBİLECEĞİ MERKEZE SEVK EDİLMEYEN BEBEK HAYATINI KAYBETTİ

    Raporda, bebek Ö.H’ye kalp masajını hemşirelerin yaptığı belirtilerek, bu esnada kullanılan en önemli ilacın adrenalin olduğu, ancak Dr. İ.G’nin hemşirelere “adrenalini kapat” talimatını vererek, yanlış yönlendirme yaptığı vurgulandı.

    Raporda ayrıca, bebek M.S’nin, yenidoğan temel bakımının gereklerinin yerine getirilmemesi, ameliyat edilebileceği bir merkeze sevk edilmemesi ve hastayı hayatta tutan “prostavazin” isimli ilaç tedavisinin kesilmesiyle ihmallere bağlı olarak hayatını kaybettiği kaydedildi.

    Fezlekede maktul olarak yer alan diğer bebeklere ilişkin değerlendirmede de ihmallere yer verilirken, bebeklerin ölümünde hastaneler, doktorlar ve hemşirelerin sorumluluğu olduğu kanaatine varıldı.

    Raporun genel değerlendirme kısmında da 2011’de Resmi Gazete’de yayınlanan yoğun bakım tesislerinde yoğun bakım hizmetlerinin uygulama usul ve esaslarına ilişkin tebliğe yer verildi.

    Tebliğe göre, ikinci ve üçüncü seviye yenidoğan yoğun bakım servislerinde neonatoloji uzmanı tabip bulunmaması durumunda tercihen yenidoğan yoğun bakım konusunda deneyimi olan çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanının görevlendirildiği, dördüncü seviye yenidoğan yoğun bakım servislerinde ise neonatoloji uzmanı tabibin görevlendirilmesinin zorunlu olduğu aktarıldı.

    Bebeklerin takip edildiği söz konusu hastanelerde bu kararın, kağıt üzerinde doğru olarak uygulandığı belirtilen raporda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

    “Üçüncü düzey yenidoğan yoğun bakım takibi, yenidoğan hekimi konsültasyonu ve/veya çocuk doktoru ile yapılmış gözükmektedir. Ancak tüm vakalar, yenidoğan hekiminin fiziki yokluğu (konsültan olduğu için aynı anda 3 yerde olamaz), çocuk hekiminin sorumluluğu almaması, hekimin yerini hemşire alarak tüm tanı ve tedaviyi yönetmesi ile kaybedilmiştir.

    Bu bebeklerde bırakın saatler içerisinde her dakika yeni bir komplikasyon yaşanabilir. Tüm bunları izlenmesi, değerlendirmesi ve gereken tedaviyi vermesi için fiziksel olarak orada var olması gereken bir yenidoğan hekimine ihtiyaç vardır. Yenidoğan yoğun bakım bebeklerinin yüzde 90’ında üçüncü düzey tedavi gerekirken, yüzde 10’unda dördüncü düzey gerekmektedir. Tebliğ kararınca teorikte çocuk hekiminin, pratikte hemşirenin izlemine bırakılan yenidoğan bebeğin yüzde 90’ının hayat hakları ellerinden alınmıştır. Aynı dördüncü düzeyde olduğu gibi üçüncü düzey yenidoğan yoğun bakımlarında yoğun bakım doktorunun görevlendirilmesi şeklinde tebliğde değişiklik yapılmadan bu olayların tekrar ve tekrar yaşanacağı kanaatindeyiz.”

    SORUŞTURMA

    Cumhuriyet savcısı Y.E’nin, bu soruşturmayı yürüttüğü sırada, bazı şüphelilerin tahliyelerini gerçekleştirmezse suikast yapılacağı ve ailesine zarar verileceği yönünde tehdit edilmesine ilişkin yürütülen ayrı soruşturmada da 12 kişi jandarma ekiplerince gözaltına alınmıştı. 4 zanlı serbest bırakılırken, adliyeye sevk edilen 8 şüpheliden 5’i tutuklanmış, 3’ü hakkında da adli kontrol kararı verilmişti.

    Devamını Oku

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.